Ya sinirleniyor saç yoluyorsunuz, ya bilmediğimiz bir şeyler var diyorsunuz, bir yandan gördükleriniz ortada; ama bunu nasıl yaparlar, akıl, hafsala almıyor, normal bir akıl bunları kabul edemiyor/etmiyor; bunun farkındasınız.
Karşınızda, ülkeyi yönetenler var, gerçekleri bilenler, zorlukları ilk elden hissedenler var; cahil insan kalabalıkları yok!
Pandemi vakalarının arttığı, dünya ve ülke için alarm zillerinin çaldığı bir anda, sıfır mesafe, kalabalık bir kongre yapılması hiç de hayra alamet değildir.
Delegeler ve gelen vatandaşların bir- iki gün önceden test yaptırdığı söyleniyor. Bu testlerin ne kadar gerçekçi, ne kadar etkili olduğu, ne kadar kontrol edilebildiği tartışılıyor.
Kamuoyuna inandırıcı, aydınlatıcı, gerçekçi bilgiler ve izahatlar verilmelidir.
Bizler, dıştan gördüklerimizi algılıyoruz.
Olmaz diyoruz, olamaz diyoruz, olmamalı, yapmamalı diyoruz.
Her ne olursa olsun, herkesin testi negatif olsa da, bu görüntü ve algı oluşturma hiç de hayra uygun bir tutum olmamıştır.
Pandemi sebebiyle genel anlamda yasaklamalar, kısıtlamalar getiriliyor; cezalar uygulanıyor. İşsiz kalmalar, ekonomik sıkıntılar, aile faciaları oluyor, yetkililer ve görevliler çırpınıyorlar.
Genel anlamda hükümetimiz, sağlık bakanımız, sağlık camiası en ileri seviyede önlem alıp, mücadele ediyorlar, teknolojinin en ileri yöntemlerini kullanıyorlar.
Ne yazık ki, tüm bu başarılar, böyle bir kaç yanlış tutum yüzünden gölgeleniyor, örtülüyor.
Bir kez daha tekrar edelim: Bu tür yanlış hareketler Ak Parti tabanında rahatsızlık doğurmuştur.İstanbul sözleşmesini nasıl sorgulayıp sorgulattılarsa, aynı yöntemi kongre kalabalıkları için de yapacaklardır.
Dinamik bir seçmen tabanı; Ak Parti’nin en büyük avantajıdır. Sandıkta uyarır, hesap sorar, hatırlatır ama, asla bırakmaz, vazgeçmez, yalnız bırakmaz, sonuna kadar sahip çıkar.
İnsan sağlığına karşı olumsuz bir davranış sergilendiği kabul edilmekle beraber, her fırsatta açık arayan, faul yakalayan, hata bekleyen bir muhalefete de malzeme vermek stratejik hatadır.
Çünkü muhalefet, varlığını hükümeti düşürmek, karşı hataları beklemek, yapacaklarını ve projelerini söylemek yerine, hükümeti eleştirmek üzerine konumlandırmıştır.
Ülkemizin dört bir yanında ve içte varoluş- yok oluş mücadelesi verilirken, enerjinizi ve eforunuzu tüketecek bu tür gündemlere sebep olmanız vahim hatadır.
Asıl korkumuz: Son yerel seçimlerde olduğu gibi, seçmenin kısmi kafa bulanıklığı ve bir anlık kızgınlığı yüzünden iktidara gelmenin zorluğudur.
Muhalefetin kolay bir iktidar kurma ihtimali yok ama, hasbelkader kursalar bile derme çatma bir iktidarın çatlaması kısa sürede olur ve ülke on yıl geriye gider. Elbette ki dönüş yeniden Ak Parti’ye olacak ama, çatlak, kırık, su sızdıran şekli bozulmuş bir testi bulacaklar önlerinde.
Yanlışları elbette sorgulayacağız, kimse layüs’el değildir.Yanlışlara sert muhalefet edeceğiz.
Amma! Fırsat bekleyen yıkıcı muhalefete de bir dakka diyeceğiz. Pkk’lıların yönetime ortak olduğu bir iktidara da göz yummayacağız.
Çünkü Pkk destekli Hdp’nin desteğini almadan bir iktidar kurmaları mümkün değildir.
Basiret, feraset, izan…