Aman Allah’ım! Nasıl bir insan davranışı ile karşı karşıyayız!
Defacto hainliklerle, saldırılarla, katliamlarla karşı karşıyayız; olaylar sıcak, vehamet taze.
İnsan olanın yapması gereken, Derhal yaraları sarmaya çalışmak, yardım etmek, yapanları tel’in etmek, kınamak ve cezalarının verilmesini istemektir.
Maalesef, böyle onur ve haysiyetli bir tutumun yerine getirildiğini söylemek mümkün değil.
Bir gemidesiniz, korsanlar saldırı yapar, içeriden de yardım alırlar.
Kaptan gemiyi güvenli bir yere sağ salim götürmeye çabalar, geminin alabora olmamasına gayret eder. Diğer görevliler, hem içte olanlarla, hem de dıştan gelen haydutlarla mümkün olan mücadeleleri yaparlar.
Gemideki yolcular ürkek gözlerle durumu seyrederler, hatta bir kısmı personele yardım etmeye çalışır.
Kaptan ve personel; eğer imkan ve fırsat bulabilirlerse dışarıdan, yetkililerden acil yardım isterler.Zira, çoğunlukla haydutlar engellemeye çalışırlar.
En güzel haber yolculardan alınabilir. Nerede olduklarını, haydutların kaç kişi olduğunu, yaptıklarını, davranışlarını bir bir görüp bildirebilirler.
Bizim gemideki yolculardan gelen haberlerse aynen şöyle: Bir kaç kişi gemiye bindiler, masum talepleri var, ihtiyaçları var, biraz yiyecek ve para , gidecekleri yerlere kadar gitmek istiyorlar.
Fakat kaptan ve personel bu isteklere cevap vermeyince, arbede oluyor, bir kaç personel ölüyor, kaptan inatla(!) direniyor.
Evet, dışarıdan gelenlerin istekleri yerine gelmeyince silaha başvuruyorlar, katliam yapıyorlar, bunu kınıyoruz.
Asıl suçlu kaptan, olayın tek müsebbibi O. İsteklerine cevap vermedi, gemiyi teslim edip kendisi de teslim olmadı. Direndi, dik durdu, bu kadar insanı tehlikeye attı.
Hem O’nun baştan kaptanlığa gelmesi hataydı, biz bu gemiye binmek istemiyorduk.Derhal kaptanlıktan alınmalı.
Kaptanlığı hata, bu güzergahtan geçmesi hata, kendi sınır güzergahımız da olsa; buralara uzaktan gelen işgalci büyük çetelerden izin ve yardım almaması ise en büyük hata!
Siz nasıl bir proto-tipsiniz! Ülkenize karşı dıştan ve içten, parçalama çabaları var. Asker, polis, sivil halkı kaçıran, katleden bir terör örgütü var. Hükümet, güvenlik güçleri ile, istihbaratı ile, teknolojisi ile bu kukla, satılmış köpeklerle ve sahipleri ile mücadele ediyor, ülke ekonomisi harcanıyor, can kayıpları oluyor, anaların, sevenlerin ciğerine kor ateş düşüyor…
Muhalefeti izleyelim:Terör her nereden gelirse gelsin kabul edilemez, kınıyoruz, suçlular derhal bulunmalı, ve cezalandırılmalı. Buraya kadar konuşmalar temkinli, sakin, yarım ağız yuvarlak laflar…
Yanardağ, asıl bundan sonra patlar, gözler yerinden fırlarcasına açılır, dişler testere olur, sağa sola salyalar sıçrar, işaret parmağı sürekli ok görevi yapar, daireler çizer.
Bu olayların suçlusu Erdoğan’dır, O’nun eli kanlıdır, derhal hesap sorulmalı, indirilip hapse atılmalı, gerekirse idam edilmeli. Süleyman Soylu da derhal hesap vermeli, içeri atılmalıdır!
Bu adam başa gelene kadar, başta Yunanistan, Suriye, İsrail, Abd olmak üzere sınırlarımızda kavga, savaş, yoktu, huzur vardı. Abd Müslüman ülkeleri işgal edip katliam yapmıyordu. Pkk terör örgütü yoktu, katliam yapmıyordu, evleri yakmıyordu! Başta Suriye olmak üzere , tüm bu ülkeler teröre yardım etmiyordu. Yunanistan Ege’de saldırgan değil, işgal niyetinde degil hatta Kuzey Kıbrısı silme derdinde değildi!
Her zaman yaptığım çağrıyı bir kere daha yapıyorum: Lütfen Sayın Erdoğan, iktidarı bırak ve git. Yoksa ülke menfaatleri söz konusu iken bile senden taraf olamıyorlar, Sana olan nefret, kin ,intikam duygusu o kadar fazla ki, gözler kör oluyor, akıllar duruyor, Senin karşında her kim ya da devlet varsa onların safında oluyorlar.
Git artık, lütfen git! Yerine daha iyi yapacaklar gelsin. Her yönüyle donanımlı, liyakatlı, ehil, tecrübeli Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu gelsin. Görün, analar neler doğurmuş!
Not: Daha önceleri görüldüğü gibi, Kılıçdaroğlu yönetmeye aday olmaktan cin çarpmış gibi kaçacak, devşirme birini bulacaktır.
Hükümet, pkk alçaklarının elinde rehin tutulan insanlarımızı her türlü yöntemi kullanılarak kurtarmak istedi, hatta el altından görüşmeler yapıldı, maalesef mümkün olmadı.
Çünkü en korunaklı, kuş uçmaz kervan geçmez mağaralarda saklanıyorlardı,
Yıllarca planlar kuruldu, çareler arandı.Müthiş bir başarı ile yerleri tespit edildi ve operasyon başladı. Gebertilecegini anlayan hainler, rehineleri tek kurşunla şehit ettiler, kendileri de gebertildi.
Muhalefet yine yarım ağız terörü kınadı, şom ağızla Cumhurbaşkanı suçlandı.
Hemen geçmişler ortaya serildi, Sen de zamanında şunu yaptın bunu yaptın.
Önce terörü lanetleyin, destek verenlerden uzak durun, onları da kınayın, zamanla hükümete uyarılarınızı yapın, hatalarını söyleyin, imkanınız olunca demokratik yoldan indirin!
Sayın Erdoğan’ın hata yapmasını bekleyip, iktidar şansı aramayın. Onurla mücadele edin, bizim de ahımızı almayın.
