enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

İsrail Yediği Tekmelerle Keskinleşti…

08.05.2021 14:42
0
A+
A-

Bu yazımızda genel hatları ile, neden azgın, vahşi, acımasız, cani bir yahudi toplumu var; daha doğrusu bu sonucu doğuran, altta yatan sebepler nelerdir; kısaca değinmeye çalışacağız.

Fazla tarihi olaylara, rakamlara boğulmadan, bizim anlamamız gereken genel bilgileri basitçe izah etmeye gayret edeceğiz. Elbette ki daha geniş olarak, yahudi tarihi okunabilir.

İbrahim, İshak, Yakup (aleyhimüsselam) silsilesinden gelen,Yakub’un on iki oğlunun soyundan devam eden, Musa(as)’ ın peygamberligi döneminde, fravun zulümlerinden kurtulup, Filistin’e doğru Kenan memleketine göç eden bir serüven; yahudilerin ilk dönemlerine damga vurmuştur.

İnatçı, kibirli, üstünlük taslayan bir ırkla ve din mensupları ile karşı karşıyayız.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Allah’la sürekli pazarlık yapan (!), İsteklerde bulunan, sözlerini tutmayan; gerektiğinde Tanrı’ya kafa tutup suçlayan bir millet…

Kendileri için konan bir yasağı hilelerle delmeleri sonucunda; “sept günü”nde balık avlamaları ve sonucunda uğradıkları cezalar, yine Kuran’da belirtildiğine göre, haşa “Allah cimrileşti, eli sırtına bağlı” gibi tepeden bakmacı, kibirli, sözünde durmayan tavırları en büyük özellikleridir.

Yakub’a Tanrı tarafından İsrail ismi verilmesi, Kenan illeri, Filistin toprakları dahil olmak üzere; Nil Nehri’nden Fırat Nehri’ne kadar olan bir bölgenin kendilerine söz verilmesi inancı ( arz- ı mev’ ud) ve değişik zamanlarda, yine Tanrı tarafından “seçilmiş bir millet” olması inancı; bunların felsefe ve inançlarının temelini oluşturur.

Bu inatçı, isyancı, ekabir tavırları sonucunda, tarihin hemen her devrinde katliamlara, sürgünlere, esaretliklere maruz kalmışlardır.

Daha ilk baştan, kendilerini Fravunun zulmünden kurtaran Musa ve Harun(as) peygamberlerine karşı gelmişler, tapınmak için buzağı yapmışlar, itaatsizliklerine devam ettikleri için Sih Çöllerin’de kırk sene kaybolup rezalet bir hayat sürdürmüşlerdir.

MÖ Asurlular tarafından sürgüne gönderilmişler, uzun bir zaman sonra bir araya gelmişler. Ana akım Yahudiler dönüş yapan ve Samiri denen bu yahudileri kabul etmemişlerdir.

Zamanla Babil kralı Nabukadnazar tarafından katliama uğramışlar,Süleyman (as) tarafından inşa edilen Süleyman Mescid’i ve Beytül Maktis’te bulunan kutsal sandık tahrip edilmişti. Kutsal sandığın içinde ise, rulolar halinde Musa’ya verilen “on emir” bulunuyor.

Bu yapıların, Mescidi Aksa’nın temel kısmında bulunduğu kabul ediliyor.

Mescid-i Aksa’yı işgal etmek, ele geçirmek, müslümanları buradan sürme çabalarının altında bu niyetler yatıyor.Bu açıdan gerçekleri iyi kavramak gerekir.

Zamanla Persler, Grek (Yunanlar), Sasaniler; bunlara destek verdiler, bir araya gelmelerine yardımcı oldular.

Romalıların içerisinde yaşamaya devam ettiklerinde, isyanlara, fitneye, huzursuzluklara sebep oldular; sonucunda Roma kralı Titus tarafından ikinci kere Süleyman Mescid’i yerle bir edilip yakılıp yıkıldı, katledildiler, sürüldüler.

Aslında çeşitli yahudi grup ve mezhepleri arasında da derin ayrılıklar ve mücadeleler süregelmistir.Yani homojen değildirler.

On altıncı yüzyılda İspanyollar’ın zulmüne maruz kaldılar ve bir çoğu Osmanlı Devletin’e sığındılar.Osmanlı Devletinde ibadet, cemaat, ticaret, teşebbüs hürriyeti tanındı, devlet kademelerinde görev verildi, kimlikleri tanındı.

Hitler Almanya’sının yaptığı katliam da unutulur gibi değil.

Aslında hiç bir hıristiyan, ” Hz İsa’ya kötü davranıp işkence ettikleri iddiası ile, Yahudileri sevmez, bu böyle biline.

Sonuç olarak: Yahudiler kendilerini üstün gören, diğer insanların köle olduğuna inanan, öldürmek de dahil her şeyi meşru kabul eden bir inanca sahiptirler. Temel dini inançlarında Arz-ı Mev’ud’u ele geçirme, buraya yerleşme ve Mesih’i bekleme akidesi yatar.

Bu nedenlerden dolayı ne Mescid-i Aksa’dan, ne de Arz-ı Mev’ud’dan vaz geçerler.

1948′ de bu günkü İsrail Devletini kurdular, gün geçtikçe sınırlarını genişlettiler.Asıl güçlü yapı: “Diyaspora” dediğimiz, ABD, Kanada ve Avrupa’da yaşayan Yahudilerden oluşmaktadır.

En büyük özellikleri: para, faiz, ekonomi yönetimi bilimini iyi bilmeleri; bu yüzden tarihten bu yana çoğu devlet bunları bu alanda kullanmışlardır.

Bu kadar saldırgan, acımasız ve keskin olmalarının temelinde: tarih boyunca yedikleri sayısız tekmeler yatmaktadır. Tekme yiyen köpeğin dişleri keskin olurmuş.

Hiç şüpheniz olmasın! Tarih tekerrür edecek ve müslümanlar eliyle bu devlet dağıtılacak ve dersi verilecektir. Biraz sabır, biraz da müslümanların uyanması, bilinçlenmesi, güçlenmesine, silah ve ekonomisine; en önemlisi de imanına ve cesaretine bağlıdır.

Ha gayret!

Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.