Amirallerin bildirileri hazırdı, uygun bir zaman, ortam ve gerekçe kolluyorlardı. Bir türlü uygun zaman bulamadılar. Bir şeyler yapmadan da boş boş beklenemezdi, nereye kadar bekliyeceklerdi? En azından gerekçe olacak bir iki argüman yakalamışlardı. Aslında bunların göğüsleri şişmiş, Erdoğan hazımsızlığı aşırı rahatsızlık yapıyordu. Yeter artık, dayanma ve tahammül sınırı aşılmıştı. Terörle mücadeledeki başarılar, ülke dışındaki hamleler, dünya ile yeniden diyalog ve ilişki kurma çalışmaları, tüm bahanelerini negatif etkiliyordu. Hadi, üç adet gerekçe buldunuz. Bunlardan ikisi acının, kahrın ve tahammülsüzlüğün ana sebebleriydi. Fırsat yakalanmış, hücuma, saldırıya geçme zamanı gelmişti. Cumhurbaşkanımız tarafından ,” istanbul sözleşmesi” nden çekilme kararının alınması hazmedilebilir bir durum değildi. Her taraftan ayaklandılar ve buna karşı koymaya başladılar. Nasıl bir lezbiyen, eşcinsel, sapık, sapkınlık taraftarları varmış bu memlekette be! Aile kavramına, onur- haysiyete, milli değerlere düşman ne kadar sapık zihniyetler varmış bu memlekette! Son zamanlarda Lgbt’ ye gerek içte ve gerekse dışta bu denli destek verilmesini, ön planda tutulmasını anlamak zor. Aslında çok iyi anlıyoruz. Toplumu, gençliği, değerleri ortadan kaldırıp hayvani bir yaşam tarzı diretiyorlar. Saldırıda diğer bir gerekçe de, bir generalin tekkeye gittiği ve sarık taktığı iddiasıydı. Bizce bir mahsuru yok ama, gidip gitmediği netleşmiş değildir. Asıl ve en ön plana çıkan gerekçe; Montrö antlaşması konusunda Meclis Başkanı Mustafa Şentop’ un sonradan düzeltme yaptığı konuşması ile ilgiliydi. Sayın Şentop’un bir soruya verdiği cevapta, Montrö’den de çekilebilinir şeklinde anlaşılan beyanı idi. 1923 Lozan anlaşması ile boğazlar sözleşmesi imzalanmış, 1936 Montrö boğazlar anlaşması ile daha net ve kalıcı hale getirilmiştir. Karadeniz’e kıyısı olan ya da olmayan çok sayıda devlet bu anlaşmaya imza atmıştır. Devletler arasında yapılan antlaşmalara uymak zorundasınız. Eğer ki Ege Adalarında olduğu gibi, oldu bittiye getirmeler, haksız işgaller ya da zayıf anınızdan yararlanıp,imza atmaya mecbur kalındıysa; gücünüze kavuştuğunuz zaman hakkınızı almak için harekete geçebilirsiniz. Hem günümüzde güçlü olan kaç ülke anlaşmalara uyuyor? İsrail sürekli Filistin, Suriye topraklarını işgal etmiyor mu? Abd, Irak’ta , Afganistan’da neyin anlaşmasını uyguluyor? Yunanistan burnumuzun dibindeki adaları hangi hakla silahlandırıyor? Daha dün, Suriye’nin doğusunda ABD ile, batısında Rusya ile yaptığımız anlaşmalara hangisi uydu? Dün İdlib’e bomba yağdırmadılar mı? Emekli oldunuz, ballı maaşlar ve imkanlarınız var; fakat eski otoriteniz, kibriniz, saygınlığınız, buyurgan hükmünüz yok; bu yüzden huzursuz sunuz. Neden tecrübelerinizi ülke hayrına değerlendirip kullanmıyorsunuz? Aklınız başka melanetlerde. Elbette amiraller yalnız değildir; CHP direkt arkasında, hatta ortak hareket ediyorlar. Bildiriye giydirilen kılıf ve mizanpaj eski darbe bildirimlerine benzetilmiştir. Çok şükür ki, gereken tepkiyi aldılar, hayalleri başka bir bahara kaldı. Erken, zamansız öttünüz.Tecrübesizsiniz…
