Hoop! Nedir hep bir ağızdan, koro halinde, avazınızın çıktığı kadar bağırıyorsunuz.
İlk bakışta, ülkemizi sevenler, ülke için canını verenler, ülke menfaatini her şeyden üstün tutanların çırpınışları gibi bir görüntü oluşturuyorlar. Yani, söz konusu vatansa gerisi teferruat dedikleri ve bu uğurda çırpındıklarını, kaygı duyduklarını, yırtındıklarını zannediyorsunuz. Eğer, dertlerini bilmesek, niyetlerine vakıf olmasak ; bunların davranışlarına hayran kalacağız, vatan için uğraşıyorlar diye dualar edeceğiz!
Hadi söylemlerine, telaşlarına, jest ve mimiklerine bir bakalım:
Hep bir ağızdan, bileylenmiş dişler, intikam duygulu bakışlar, köpüren ağızlar, sallanan parmaklar…
Seçim, seçiiimmm…
Onlara göre, sendeleyen bir av var ve tam bekledikleri fırsat doğmuştu. Çullanın, hep birlikte yüklenin, ara vermeyin; bu fırsat yirmi yılda ancak geldi. Sakın gevşetmeyin, bastırın!
Siz bu vatana ne yapmak istiyorsunuz? Böyle sıkıntılı ve geçiş döneminde seçime gidilse ülkenin durumu ne hale gelir, hiç aklınıza getiriyor musunuz?
Maalesef, nevriniz dönmüş, beyniniz sis bulutu ile kaplanmış, gözleriniz renk körü olmuş… Gerçekleri görmeye çok uzaksınız.
Böyle bir durumda seçime gidilse, devlette işleyiş durur, karamsar bir tablo ortaya çıkar, çarklar dönmez, seçim ekonomisi uygulanır, seçim masrafları yapılır, negatif olan durumu düzeltmek neredeyse imkansız hale gelir! Sizde en ufak bir vicdan ve vatan hassasiyeti varsa; öncelikle bu krizden çıkılabilmesi için hükümete yardımcı olun! öneri ve çözüm yolları gösterin, plan ve projelerinizi devreye koyun, çözüm önerilerinizin altını somut olarak doldurun. Halkı sükunete ve suhulete çağırın. Psikolojinin halk üzerindeki etkisi bilinen bir gerçek. Halka moral- motivasyon ve ümit vererek , panik ortamına girmemeleri, ümitsizliğe kapılmamaları için gayret sarf edin.
Siz şu anda tam tersini yapıyorsunuz, size yazıklar olsun! Bu ülkeye de çok yazık oluyor! Ortam normale döndüğü zaman, istediğiniz kadar, avazınız çıktığı kadar bağırın, hükümeti ve Sayın Erdoğan’ı yerden yere vurun! Ananızın ak sütü gibi helal olan seçim hakkınızı isteyin ve söke söke alın.
Zaten halk, zor zamanlarda nasıl çabaladığınızı, elinizi taşın altına nasıl koyduğunuzu görür ve size teveccüh eder, iktidara getirir, merak etmeyin!
Aksi taktirde, hükümeti yıkmayı başarsanız da ömür boyu iktidar yüzü göremezsiniz.
İlahi adaleti, halis niyeti, mazlumların ahını dikkate aldığınızı söylemek imkansız.
Bizim uyarılarımıza kulak asacağınıza ihtimal vermek de zor ama, yine de…Bir umut işte!
Elbette, sorumlu ve sorumlusu bu hükümettir, hesabı verecek olan da…Ama şu anda hesap sorma zamanı değil, hastayı tedavi etme, yaşatma zamanıdır.
Haa, son olarak! Bu ülkenin zora düşmesi durumunda, biz ezileceğiz de, siz refah içinde mi olacaksınız?
Biraz akıl, feraset ve izan..Tabi varsa!
